Vücut fonksiyonlarını düzenli olarak yerine getirdiğinde, beyaz kan hücreleri ve kanda bulunan kimyasallar vücudu iltihaplara karşı korur. Ancak, bazı durumlarda kan hücreleri fonksiyonlarını yitirerek görevlerini tam anlamıyla yerine getiremez. Bu nedenle iltihap oluşumuna neden olan faktörlerle savaşamaz. Bu durum karşısında iç veya dış doku bölgelerinde hasar oluşabilir.
Harici durumlarda gelişen iltihabı kurutmak için eczanelerden reçeteli veya reçetesiz birçok merheme ulaşmak mümkündür. Dahili iltihap söz konusu ise mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurmak gerekir. Dahili iltihap için doktor antibiyotik tedavisini uygun görebilir. Evde doğal iltihap kurutucular ile de iltihabı kontrol altına almak mümkündür. Kullanılabilecek bazı bitkiler, oluşan iltihabın kurumasına yardımcı olarak iltihabın doğal yollardan giderilmesini sağlayacaktır.
Doğal İltihap Kurutucular
- Zerdeçal: Zerdeçal, Asya mutfağında yaygın bir şekilde baharat olarak kullanılan bir bitkidir. Zerdeçal, pek çok iltihap türü için kullanılabilir. Düzenli kullanıldığında 2 hafta gibi kısa bir süre içinde şikayetler büyük oranda azalacaktır.
- Zencefil: Zencefil, Hindistan'da ağrı kesici ve iltihap önleyici özelliği ile yaygın bir şekilde kullanılan mucizevi bir bitkidir. İltihap sorunu olan hastalar, zencefili düzenli olarak kullandığında iltihap nedeniyle oluşan şikayetlerinde %75-80'e varan azalmalar yaşanacaktır.
- Çörek Otu: Çörek otu, iltihaba karşı kullanılabilecek bitkilerden biridir. İltihap kurutucu özelliği vardır ve vücut ağrılarına karşı da faydalıdır.
- Sarımsak: Sarımsağın doğal bir antibiyotik olduğu herkes tarafından bilinmektedir. Özellikle bademciklerde oluşan iltihaba karşı günde 2-3 diş sarımsak tüketmek iltihabın kurumasına yardımcı olacaktır.
- Kekik: Kekik çay şeklinde hazırlanarak, özellikle bademcik iltihabına karşı gargara suyu olarak günde 4-5 defa kullanılabilir.
- Soğan Suyu: Soğan suyu, özellikle vücudun herhangi bir bölgesinde oluşabilecek iltihaplı sivilcelere karşı kullanıldığında iltihap kurutucu özelliğinden yararlanılabilir. Hazırlanan soğan suyu ile iltihaplı bölge günde 2 defa silinir.
- Fesleğen: İltihap ile mücadele edebilmek için tercih edilebilecek ideal bitkilerden biridir. Bitkinin iltihap kurutucu özelliği vardır.
- Elma Sirkesi: Özellikle eklemlerde oluşan iltihaplanmaya karşı elma sirkesi su ile karıştırılarak günde 3 defa içildiğinde iltihap kurutucu etkisinden yararlanılabilir.
- Maydanoz Tohumu: 100 gram kadar maydanoz tohumu 1 su bardağı suya eklenerek kaynatılır. 5 dakika kaynayan karışım ocaktan alınarak 10 dakika demlendikten sonra içildiğinde doğal bir iltihap kurutucu olarak etki sağlar.
Rahim İltihabına Karşı Doğal İltihap Kurutucu
Doğal İltihap Kurutucu Malzemeleri
- 10 gram anason
- 10 gram rezene tohumu
- 20 gram nane
- 30 gram papatya
- 30 gram çerçi çubuğu
- 150 gram mürver meyvesi
Doğal İltihap Kurutucu Nasıl Yapılır?
Tüm malzemeler uygun bir kabın içinde karıştırılır. 3,5 su bardağı suyun içine karıştırılan malzemelerden 25 gram eklenerek 5 dakika süre ile kaynatılır. Ocaktan alınan karışım 20 dakika dinlendirildikten sonra süzülerek yemek aralarında 1 su bardağı içilir.
Rahim İltihabı İçin Başka Bir Öneri
Doğal İltihap Kurutucu Malzemeleri
- 10 gram rezene tohumu
- 30 gram sinameki
- 10 gram kimyon
- 10 gram anason
- 5 gram meyankökü
Doğal İltihap Kurutucu Nasıl Yapılır?
Yine tüm malzemeler karıştırılır. 3,5 su bardağı suyun içine 25 gram eklenerek 25 dakika kadar kaynatılır. Kaynayan karışım ocaktan alınarak 20 dakika dinlendirilir. Yemek aralarında 1 su bardağı olacak şekilde içilir.
| 
AzaT ÖzGün
23 Nisan 2024 SalıTeknoloji gelişmiş olmasına rağmen Hala diş eti ve diş sorununa çare bulmuş değil Demek oluyor Ki teknoloji ve bilim hala yarı yolda ne zaman yol biterse o zaman teknoloji gelişmiş derim vasat sözcüklerden oluşan kelimelerle kimse kimseyi kandırmasın .. AMéDLiy
Cevap yazAdmin
23 Nisan 2024 SalıHaklısın, diş eti ve diş sorunları hala birçok insanın yaşam kalitesini olumsuz etkileyen önemli sağlık problemleri arasında yer alıyor. Teknoloji ve bilim her ne kadar büyük ilerlemeler kaydetmiş olsa da, bu tür kronik sağlık sorunlarına kalıcı çözümler bulmak hala bir zorluk. Diş eti hastalıkları, diş çürükleri ve diğer ağız sağlığı problemleri karmaşık biyolojik süreçlerle bağlantılı ve her bireyde farklı şekillerde ortaya çıkabiliyor.
Ancak, bilim ve teknolojinin gelişmesiyle birlikte, bu alanda da önemli ilerlemeler kaydediliyor. Örneğin, rejeneratif tıp ve genetik mühendislik gibi alanlarda yapılan çalışmalar, gelecekte diş ve diş eti hastalıklarının tedavisinde devrim niteliğinde olabilir. Ayrıca, yapay zeka ve robotik diş hekimliği gibi yenilikler de teşhis ve tedavi süreçlerini daha etkili hale getirebilir.
Yine de, bilim ve teknolojinin bu tür sorunlara kalıcı çözümler bulması zaman alacaktır. Teknoloji ve bilimdeki gelişmeleri küçümsememek lazım, fakat aynı zamanda onların sınırlarını ve hala çözülmesi gereken problemleri de göz ardı etmemek önemli.